Bariatrik cerrahi sonrası süreç, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutları olan çok yönlü bir değişimdir. Günümüzde bu sürecin en görünür alanlarından biri sosyal medyadır. Instagram, TikTok, YouTube ve Facebook gibi platformlar; tüp mide ameliyatı geçiren bireylerin deneyimlerini paylaştığı, motivasyon aradığı ve bazen de baskı hissettiği dijital alanlara dönüşmüştür.

Sosyal Medyada Bariatrik Yolculuklar

Bariatrik cerrahi sonrası bireyler, sıklıkla kilo verme yolculuklarını sosyal medyada paylaşmayı tercih eder. Bu paylaşımlar arasında sıvı diyet örnekleri, yeni tarifler, günlük su tüketimi hedefleri, reflüye iyi gelen yiyecekler ya da “yasaklı yiyecekler listeleri” gibi içerikler yer alır.

Bu süreç, bireyler için bir nevi dijital günlük işlevi görürken, izleyiciler içinse ilham kaynağı olabilir. Ancak sosyal medya ortamı çoğu zaman filtreli, düzenlenmiş ve gerçekçi olmayan beklentiler yaratabilir. Gerçek iyileşme süreçleri; psikolojik dalgalanmalar gibi pek çok zorluk içerdiğinden, bu yolculuğun yalnızca olumlu yönlerinin gösterilmesi, geride kalanlar için moral bozucu olabilir.

Görsel Paylaşımların Psikolojik Etkileri

Sosyal medyada “mükemmel sonuçlar” üzerine kurulu görseller; bazı bireyler için motive edici olabilirken, bazıları için yetersizlik hissi yaratabilir. Özellikle ilk 3 ayda hızlı kilo veremeyen ya da tüp mide ameliyatından sonra yeterince su içemeyen kişiler, başkalarının başarılarıyla kendilerini kıyaslayarak hayal kırıklığı yaşayabilir.

Bir çalışmada (Lup et al., 2015), Instagram’da bedenle ilgili içeriklere maruz kalan bireylerin daha fazla vücut memnuniyetsizliği yaşadığı gösterilmiştir. Bariatrik cerrahi gibi köklü bir yaşam tarzı değişikliği sonrası, bireylerin bu içeriklere karşı daha hassas olabileceği unutulmamalıdır.

Başkalarıyla Karşılaştırma: Fayda mı Zarar mı?

Sosyal medyada benzer süreci yaşayan kişilerle etkileşimde bulunmak, ortak deneyimler üzerinden dayanışma duygusu yaratabilir. Ancak bu karşılaştırmalar, bazı kullanıcılar için zararlı hale gelebilir.

Bariatrik cerrahi sonrası herkesin iyileşme hızı, metabolizma yapısı, hormonal dengesi ve duygusal adaptasyonu farklıdır. Bir kişinin 3 ayda verdiği kilo, başka biri için 6 ay sürebilir. Bu farklar, sosyal medyada “başarılı” ya da “başarısız” etiketleriyle değerlendirildiğinde, bireylerin özgüveni zedelenebilir.

Bariatrik cerrahi diyeti bireysel planlanmalıdır; sosyal medyada paylaşılan tarif veya menüler birebir uygulanmamalı, uzman kontrolünde düzenlenmelidir.

“Öncesi ve Sonrası” Paylaşımları

“Before & After” (önce ve sonra) paylaşımları, sosyal medyada en çok etkileşim alan içerikler arasındadır. Bu tür görseller, kullanıcılar için dönüşümün somut halini sunar. Ancak dikkatli olunması gereken nokta şudur: Bu içerikler, kişinin sağlıklı olup olmadığını değil, yalnızca dış görünümünü temel alır.

Tüp mide ameliyatı sonrası beslenme düzeni, egzersiz planı ve psikolojik destek, kilo kaybının kalıcılığı açısından çok daha önemli kriterlerdir. Sadece görselliğe dayalı başarı algısı, hem bireyin hem de izleyicinin farkındalığını sıkılaştırabilir.

Sosyal Medya ve Vücut Algısı

Bariatrik cerrahi sonrası kişiler, vücutlarındaki hızlı değişimleri anlamlandırmak zorlanabilir. Kimi zaman eski beden algısı, kilo kaybına rağmen devam eder. Bu duruma “vücut dismorfisi” denir ve uzman psikolojik destek gerektirir.

Sosyal medya, bu dönemde kişinin vücut algısını pozitif ya da negatif yönde etkileyebilir. Sürekli olarak estetik ve ideal beden kalıplarının ön plana çıkarıldığı platformlarda gezinmek, bireyin kendi sürecini değersizleştirmesine yol açabilir.

Pozitif örnekler sunan, farklı beden tiplerine saygı duyan ve süreci gerçekçi bir şekilde yansıtan hesaplar takip edilmelidir.

Dijital Detoks Gerekli mi?

Bariatrik cerrahi sonrası ilk aylarda bireylerin enerjilerini iyileşme sürecine ve yeni yaşam alışkanlıklarına yönlendirmesi önemlidir. Bu süreçte fazla sosyal medya kullanımı, dikkat dağınıklığı, duygusal iniş çıkışlar ve kıyaslama hissine neden olabilir.

Ara sıra yapılan dijital detoks, kişinin odağını kendi bedenine ve iyileşme sürecine yönlendirmesini kolaylaştırabilir. Özellikle “reels”, “öncesi-sonrası” gibi içeriklerden zihinsel olarak yorulan bireyler, sosyal medyada geçirdikleri süreyi sınırlayarak daha sağlıklı bir zihinsel denge sağlayabilirler.

Sonuç: Dengeli Bir Yaklaşım Mümkün

Sosyal medya, bariatrik cerrahi sonrası beslenme, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerini paylaşmak için güçlü bir araçtır. Ancak bu gücün olumlu etkileri kadar riskleri de bulunmaktadır. Motivasyon ve bilgi edinme amacıyla kullanılan platformlar, yanlış kıyaslamalar, yetersizlik duygusu ve gerçek dışı beklentilerle zararlı hale gelebilir.

Tüp mide ameliyatından sonra ne kadar su içilmeli, hangi yiyecekler yasak, ya da sıvı diyet tarifleri gibi konularda bilgi alınacak kaynakların uzman ve güvenilir olması önemlidir. Bariatrik Mutfak gibi alanlar, sosyal medya içeriklerini filtreleyerek bireylere doğru ve bilimsel bilgi sunma konusunda kıymetlidir.